Arkadaşlar bildiğiniz gibi bundan 2 ay önce Ağustos ayının son günü böyle bir uygulamaya başlamıştım ve 2 ay boyunca da bu uygulamayı başarılı bir şekilde yaptığımı düşünüyorum. (Son ay bir makale eksik onu en kısa zamanda ekleyeceğim). Fakat gerek derslerimin zorluğu, gerek çalıştığım firmadaki bitirmem gereken projelerin zaman problemi olması ve son olarakda üniversitenin IEEE Öğrenci koluna katılarak orada faal olarak birşeyler yapmaya başlamam sebebiyle bu uygulamaya bir süreliğine ara veriyorum. Bu ara veriyorum lafından yanlış bir anlam çıkmasın, sitemde yine makaleler yazacağım, yeniliklerden sizleri haberdar etmeye çalışacağım, sadece her ayın son günü şunları yazacağım diyerek söz vermiyorum. Şuan itibariyle bir tane yazımı yetiştiremedim ve bu beni çok üzüyor. Bu yüzden şu yoğun dönemimi atlatana kadar bu uygulamaya ara veriyorum.
Merak içinde beklediğim benim için gelmiş geçmiş yeryüzünün en iyi IDE’si Visual Studio 2010 beta sürümü çıktı. Buradan indirebilirsiniz. Bir an önce bende bu IDE’yi indirip incelemek istiyorum ama malum malesef ülkemizde kota diye illet birşeyi çıkarttılar bu yüzden önümüzdeki ayı beklemek zorundayım. Ama yarın ilk işim bunu işyerinden indirmek olacaktır. Umarım işyerinden kimse okumaz bu yazıyı :).
Bu işe ben ‘C Programlama Dili’ ile başladım, çalıştığım firmada ilk başlarda PIC mikroişlemcileri için CCS C kullanarak led yakıp söndürme, seri port’dan data alış-veriş’i, eeprom’a okuma-yazma gibi basit işlemler yapmıştım, ama mikroişlemciler tabiki bu kadar değildi. Mikroişlemcilerin çalışma prensibinin yanısıra, PWM, UART, USART, I2C gibi terimleride bilmek gerekiyordu. Ben tam bu işlere doğru yönelirken benden bir bilgisayar programı yapmamı istediler ve bende kendimi C# ile uğraşırken buldum. C#’a başlarken bir abim bana ‘O dile alışırsan C ile yazmak insana zor gelir.’ demişti ve hakikaten de öyle oluyordu. C# gerçekten programcıyı birçok şeyden kurtarıyordu, bu programcıyı tembelliğe mi alıştırıyordu tartışmalarına girmeyeceğim tabi ama eğer bilgisayar programı yapıyorsak C# bu iş için kusursuz. Firmadaki mühendislerin C ile mikroişlemci programladıklarını ve bir sorun çıktığında uğratıklarını gördükçe hep şunu derdim; ‘Ne zaman Microsoft Visual Studio’yu ve C#’ı mikroişlemciler için de uyarlar o zaman ben mikroişlemci yazılımına başlarım.’ Ve istediğim sonunda oldu. Microsoft Visual Studio gibi bana göre 1 numara olan bu IDE’de C# programlama dili ile microişlemcilere yazılım yapma imkanı sağladı. Bunun adı; .NET Microframework.
.NET Microframework, Microsoft’un gömülü sistemler için geliştirdiği yeni bir teknoloji. .NET ortamında yazıldığı için elbette işlemcilerde framework yüklü olması gerekiyor. ARM işlemcilere sahip bu sistemlerde ki özelliklerin bazıları şunlar; Eeprom, USB, I2C, I/O, Ethernet vb. gördüğünüz gibi PIC veya Atmel işlemcilerin sahip olduğu birçok özelliklere ve daha fazlasına sahip. Yani PIC işlemcilerde yaptığınız uygulamaları .NET Microframework yüklü ARM işlemcilerle yapabilirsiniz. Şuan için .Net Microframework’un tek eksiği ‘Native Code’ desteğinin olmaması. Bunun olmamasından dolayı gerçek zamanlı uygulamalarımızda kullandığımızda sıkıntı çıkıyor. Tepki süresinin ne zaman olduğunu .Net Microframework garanti edemiyor, ama şuanda Beta sürümü yayınlanan .Net Microframework 4.0’da ‘Native Code’ desteği verilmekte. Daha fazla ayrıntı için tıklayın.
.Net Microframework için birçok firmanın ‘Application Board’ları var, bunlardan en popüleri Device Solution firmasının TahoeII’si. Türkiyede bunun distribütörlüğünü Çeliker Bahçeci yapıyor. Sitesinde .Net Microframework ile ilgili yapılmış uygulamaları bu linkte görebilirsiniz. Benim favori ‘Application Board’um GHI firmasının ‘ChipworkX’i. Ilerleyen zamanlarda bende burada sizlere .Net Microframework ile yapılmış birkaç uygulama sunacağım.
Son olarak .Net Microframework ile neler yapılabileceğinizden bahsedelim. Ilk olarak sizlere bu linkteki siteyi paylaşmak istiyorum. Bu sitede .Net Microframework ile yapılmış birçok proje bulabilirsiniz. Sitede de göreceksiniz ki .Net Microframework ile yapamayacağınız şey yok. Harita uygulamasından, görüntü aktarımına kadar birçok ilginç projeyi burada görebilirsiniz.
Bu makalede .Net Microframework hakkında kısa bir bilgi vermeye çalıştım. Ileride sizlere sitemde çok farklı değişik uygulamalar sunmak ümidiyle.
Anlamakta güçlük çekiyorum. Yazının başlığındaki soruyu kendime sordum ama bir cevap bulamadım, bir blog sitesini neden hacklenir?. İçerisindeki tüm bilgilerin hiçbiri bir çıkar amacı içermezken, hepsi tamamiyle bilgi amaçlıysa neden bir blog sitesi hacklenir? Acaba bu kendini hacker zanneden kişi sadece blog sitesi mi hackleyebiliyor? 🙂 Gerçekten çok garip ve anlamsız. Ama ben hep şöyle düşünmüşümdür, kopyalanan, taklit edilen bir mal iyi maldır. Bu sitenin hacklenmesi bu yüzden benim hoşuma gitmedi desem yalan olur çünkü birilerinin dikkatini çekmişim, birileri bu blog sitesini hacklemeye layık görmüş ama beni üzen nokta, bu hackleyen kişiler acaba gerçekten hacker mı? yoksa kendilerini mi öyle sanıyorlar. Ben hackerlığında bir yetenek gerektirdiğini düşünürüm, hatta bunu ayrı bir mühendislik dalı olarak görürüm güvenliğiyle beraber. Bir yerin güvenliğini kurmak ve kurulan güvenliği aşmak tamamen bir mühendislik dalıdır benim için ve o kişilere saygım vardır. Ama bir blog sitesini hackleyene değil :), blog sitesi adı üstünde. Eğer bu siteyi hackleyen arkadaş buraya neden hacklediğini yorum olarak yazarsa çok memnun olurum ve neler yapabileceklerinide tabi. Beni bu düşünceden kurtarırsa çok memnun olurum :). Size iyi hacklemeler 🙂
Tüm islam aleminin Ramazan Bayramını en içten dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle beraber mutlu, huzurlu, sağlıklı bir bayram geçirmenizi en içten dileklerimle temenni ederim. Ramazan Bayramınız mübarek olsun…
Arkadaşlar yeni arayüz ile sizlere yazmaya devam edeceğim. Bütün bir pazar günümü ayıraraktan sonunda bu siteyi yapabildim. Her ne kadar wordpress kolay denilsede ben baya zorlandım, web sitesi yapma işine hiç bulaşmamıştım, birkez daha ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım :), bana göre değilmiş. Bu işi yapan arkadaşların Allah yardımcısı olsun. Bu pazar günümde bana destek olan Erkan abi’ye teşekkür ederim (birde yardım mı aldın demeyin 🙂 ). Host aktarma vs. işlerinde bana baya bir yardımı dokundu. Artık ‘Download’ bölümümüz de olduğuna göre sizlere buradan kod parçacıkları, projeler, programlar vb. ekleyebileceğim. Yeni sitemin ilk yazısını da böylelikle bitirmiş olayım..
Filmlerden gördüğümüz kadarıyla Amerikada hemen her evin bir garajı var. Ilk bakışda bir garajın sadece araba park etmek için kullanıldığını ve Amerikan halkının çok fazla lüksüne düşkün olduğunu ve bu yüzden de yerleşim birimlerini öyle dizayn ettiklerini düşünmüştüm. Ama sonraları büyük firmaların kuruluş hikayelerini okuduğumda bu garaj’ların ne kadar önemli olduğunu, insanların akıllarına geldikleri şeyleri denemek için mükemmel bir yer olduğunu anlamaya başladım. Microsoft’un sahibi Bill Gates’in bir garaj’da yazılım sektörüne ayak bastığı söylenir. Yine Apple’in kurucularından Steve Jobs’da Apple’in temellerini bir garaj’da atmışdır. Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Benim merak ettiğim ise, acaba Türkiyedeki evlerde de garaj olsaydı ülkemizden bir dünya markası çıkarmıydı? Kim bilir…. 🙂
5 Aralık Cuma günü A.R.O.G’a ve 6 Aralık Cumartesi günü de ‘Muro’ filmine gittim. Komedi film’ine gideceksem bu kesinlikle türk film’i olur. Bence komedi filmlerinde çok başarılıyız, onun için komedi film’i seyredeceksem kesinlikle tercihim türk filmleri olur. A.R.O.G film’inde ben G.O.R.A’daki tadı alamadım, film gerek efekler’i olsun, gerek kalitesiyle 10numara bir film. Herşey’den önce ‘Cem Yılmaz’ ismi taşıyan bir film. Belgesel çekse gidilir :), fakat film bende beklenenenin aksine G.O.R.A tadını vermedi. Ama bayram eğlencesi için gidilebilicek bir film. Muro’da Kurtlar Vadisi’ndeki Muro ile pek bir fark göremedim. Sonuç olarak her iki yapımcıda bayramda bizlere eğlence için 2 güzel film sunmuşlar. Vakit geçirmek için hoş film’ler…
Not: Şimdi yazarken aklıma geldi, yabancı filmlerde komedi olarak ‘Müzede Bir Gece’ film’i favorimdir. Bu film’in 2.’si çıkacakmış ona bir aksilik olmazsa kesin gideceğim :)…
Sonunda bir blog sahibi oldum galiba. Bu blog’da C,C# programlama dilleri üzerine kod parçacıkları, makaleler, örnek programlar vb. bulabilirsiniz. Ayrıca yazılım dünyasındaki gelişmeler, yazılım araçlarının tanıtılması bunların dışında sinema (iyi bir film izleyicisi olduğumu düşünüyorum) ve DVD film’ler hakkında yazılar da bulmanız mümkün. Bu ilk yazım en kısa sürede yeni bir makale ile görüşmek üzere….
Burak ÖZKAN; 2008 yılı, İstanbul Üniversitesi End. Otomasyon bölümü ve 2012 Kadir Has Üniversitesi Bilgisayar Müh. bölümü mezunu, iyi bir yazılımcı olmak için çok çalışıyor ve çalışmaya devam edecek.
Son Yorumlar